Dostlar yarışmada görsün

2004 yılında İstanbul Belediye başkanı olarak seçilen Kadir Topbaş’ın mimar olması özellikle meslektaşları arasında kent için bazı şeylerin düzelebileceğine dair ümitler doğurmuştu. Topbaş’ın yönetimi ile kentteki büyük projelerin mimari ve kentsel tasarımı konusunda daha nitelikli çözümler geliştirileceği ve bunlar için yarışmalar açacağı bekleniyordu. Ancak Ankara’nın gölgesinden bir türlü kurtulamayan İstanbul’da, mimar ve plancıların büyük kesimi artık Topbaş’tan yana pek de ümitli değil.

Topbaş yönetiminin kurduğu İMP ile en azından bazı büyük projeleri yarışma yolu ile elde etmeye çalışması başta bir iyi niyet çabası olarak takdir gördü. Her ne kadar 15 milyonluk bir kentin kamusal mekanlarının üretiminde çok daha fazla projenin yarışma yolu ile elde edilmesi gerekse de, mimarlar buna da şükür dediler.

Ne var ki, Kadir Topbaş’ın yönetiminde açılan yarışmaların hiç birisinin bugüne kadar uygulanmamış ve çoğunun rafa kalkmış olması da işin başka bir boyutu. Yüzlerce mimarın, plancının, diğer mesleklerden bilim insanlarının binlerce saat emek verdiği bu çabaların hayata geçirilememesi ve Istanbul Metropoliten Planlama Merkezi’nin neredeyse bir proje mezarlığına dönmesi Topbaş yönetimine getirilen en sert eleştirilerden biri.

En son skandal ise Yenikapı’da yapılması planlanan transfer merkezi ve Arkeopark projesi için Kadir Topbaş’ın basın toplantısı ile duyurduğu yarışmanın bir hafta sonra durdurulması oldu. 8 Temmuz’da bir aylığına sürecin erteleneceği belirtilen ve dünyaca ünlü mimarların jürisinde olan yarışma hala açılmış  değil ve herhangi bir açıklama da bugüne dek yapılmadı. Basın toplantısı ile Topbaş’ın bizzat ilan ettiği bu yarışmanın Ankara’nın baskısı ile durdurulduğu söylentiler arasında.

Öte yandan en az Yenikapı kadar büyük pek çok projenin yarışma yapılmadan ihaleler ile projelendirilmesi de konunun eleştirilen başka bir boyutu. Lütfi Kırdar Kongre Sarayı’nın genişletilmesi, Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu, Unkapanı-Şişhane metro köprüsü, pek çok kültür merkezi gibi kentin çok önemli yerlerindeki projelerin özellikle Kadir Topbaş’ın yakın arkadaşları olduğu iddia edilen bazı mimarlarca yapılması da eleştirilere konu oluyor.  Öyle ki, bu sekiz seneye yakın geçmişe bakıldığında Topbaş’ın aslında gerçekleştirilmeyecek projeler için yarışmalar açtığı ve uygulanacak projeler için de ihale yöntemini benimsediği iddia ediliyor.

Rafa kalkan yarışmalar

8. EUROPAN Yarışması

Europan, Avrupa’da iki yılda bir 40 yaşın altında Avrupalı mimarlara yönelik, kazanan projelerin uygulanmasını amaçlayan bir mimari proje yarışması. Avrupa’da pek çok genç mimarın isminin duyulmasında önemli yarışmalardan biri olarak kabul ediliyor ve 20 yıla yakın bir süredir düzenleniyor. Arkitera Mimarlık Merkezi tarafından Europan Uluslararası Komitesi ile yapılan uzun süreli görüşmeler neticesinde yarışmanın 8. dönemine Türkiye de dahil ettirilmişti.

Yarışma 12 Nisan 2005’te İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Saraçhane’deki binasında Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın katıldığı bir basın toplantısı ile ilan edilmişti. Topbaş, toplantıda yaptığı konuşmada yarışmanın Türkiye için bir umut ve bir ışık olduğunu vurgulamış, “İnanıyorum ki bu yarışmanın sonucunda bir anlayış bir bakış ortaya çıkacak. Bu belki bir şablon olacak. Bu gelecek için bir ışıktır, umuttur. Bu konuda fikirlerin bize getireceği beklentilerimizin belki ötesinde farklılıklar getirecektir. Hayallerinizi istiyorum diye bahsederken bunları kastediyordum.” demişti

Ancak Fransa’dan Carole Pralong’un “Urban Sliding” adlı projesinin kazandığı yarışmanın sonucunda belediyeden herhangi bir muhatap bulamayan Arkitera Mimarlık Merkezi, vaad edilen ödülleri kazananlara ödemekte büyük sıkıntı yaşamıştı.  EUROPAN sonuçlandıktan yaklaşık üç sene sonra yarışma konularından biri olan Zeytinburnu’nun Sümer mahallesine KİPTAŞ’ın Osmanlı Konaklarından esinlenerek tasarladığı başka bir proje uygulanmaya başlandı. Üç sene önceki yarışmada kazanan mimarlarla hiç bir irtibata geçilmeden yapıldığı belli olan KİPTAŞ projesinin tanıtım toplantısında ise Topbaş bu alan için daha önce söylediklerini tamamen unutmuştu.

Beylikdüzü Cumhuriyet Caddesi ve Yakın Çevresi Kentsel Tasarım Projesi

2005 yılı sonunda ilan edilen yarışma 2006 Mart başında sonuçlandı ve İTÜ’den İrem Mollaahmetoğlu Falay ve Ferhan Yürekli yönetimindeki ekip birinci oldu. O günden bu yana projeden bir haber alınamadı.

Kartal ve Küçükçekmece, İstanbul Alt Merkezleri Kentsel Tasarım Projeleri Yarışması

2006 yılının Mart ayında, İstanbul Metropoliten Planlama Merkezi tarafından Küçükçekmece ve Kartal için uluslararası davetli iki ayrı yarışma düzenlendi.  İstanbul’un gelişimini kuzey-güney doğrultusundan doğu-batı aksına kaydırmayı hedefleyen bu projeler ve yarışma açıldığı zaman pek çok tartışmayı da beraberinde getirmişti. Yarışmaya neden Türk mimarların davet edilmediği sorusuna “bu kumaşı herkes dikemez” diyen Topbaş meslektaşlarından çok eleştiri almıştı. Küçükçekmece’deki yarışmayı Ken Yeang kazanırken, Kartal’daki yarışma daha sonra çok konuşulduğu gibi Zaha Hadid tarafından kazanılmıştı. Küçükçekmece’deki proje ile ilgili herhangi bir gelişme yaşanmazken, Kartal’daki proje uzunca bir süre Zaha Hadid tarafından geliştirildi. Ancak İBB Belediye Meclis üyesi ve Kartal Belediyesi Meclis üyesi İbrahim Doğan tarafından yargıya taşınan bu proje 2011 Temmuz’unda İstanbul 1. İdare Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı ile belirsiz bir sürece daha girdi.

Başakşehir Kent Merkezi II Kademeli Yarışması
2007 yılında İstanbul Metropoliten Planlama Merkezi’nin düzenlediği Türkiye’de açılan iki kademeli ilk yarışma olma özelliği taşıyan bu yarışma ile Başakşehir’in merkezinin kentsel tasarımı için fikirler elde edilmesi bekleniyordu. Sonuçları 01 Ağustos 2007 tarihinde açıklanan yarışmanın birincisi olan ekip KTÜ’den Ayhan Usta ve Gülay Usta yönetimindeki ekipti. Projenin akıbeti o tarihten beri meçhul.

Maltepe Bölge Parkı Fikir Projesi Yarışması

2007 yılı Şubat’ında sonuçlanan ve Oktan Nalbantoğlu yürütücülüğündeki ekibin kazandığı Maltepe Bölge Parkı yarışması da İBB’nin rafa kaldırdığı ve unuttuğu projelerden biri oldu. 4 yıl geçmiş olmasına rağmen bu park projesi ile ilgili herhangi bir gelişme bugüne dek kamuoyuna yansımadı.

Şişhane Beyoğlu Sahnesi Tiyatro Binası

Şişhane Meydanı’ndaki eski THY binası ve arkasındaki otoparkı kapsayan alanda bir tiyatro binası yapılması için 2008 Mart’ında bir yarışma açıldı. Topbaş’ın “çok önemli ve ideal boyutta bir sahne” olarak tanımladığı tiyatronun 600 kişilik ana sahneye, 300 kişilik deneme ve 300 kişilik de çocuk sahnesi olmak üzere üç salonu olan binasını tasarlamak için mimarlar masa başına koşarken Kenan Işık ve Orhan Alkaya gibi tecrübeli tiyatro oyuncuları da jüride zaman harcadı. Kazanan proje uygulanmazken yarışma alanındaki bina Beyoğlu gençlik merkezine dönüştürüldü, otopark ise yerinde duruyor. Aynı zamanlarda yenilenmek üzere yıkılan Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin projesinin ise neden yarışma ile elde edilmediği hala bir merak konusu.

Maltepe – Dragos Sanayi Alanları Davetli Mimari Proje Yarışması

Bu yarışma, sanayi alanı olarak etkinliğini kaybetmiş, ancak merkezi konumu sayesinde yüksek potansiyel barındıran Dragos yakınlarındaki alanda ticaret, kültür ve turizm ağırlıklı, uygulanabilir bir kentsel yerel merkezin yaratılması için kentsel tasarım projesinin elde edilmesi amacıyla 2008 yılında davetli yarışma modeli ile iMP tarafından 2009 yılı başlarında düzenlendi. TAGO Mimarlık’ın kazandığı yarışma ile ilgili bugüne dek herhangi bir somut gelişme de diğer yarışmalarda olduğu gibi kamuoyuna yansımadı.

Yaya Üst Geçitleri Fikir Projesi Yarışması

2009 yılının ikinci yarısında Topkapı, Fındıkzade ve Göztepe semtlerindeki yoğun noktalarda yaya üst geçitlerinin tasarımını elde etmek için yine İBB tarafından bir yarışma açıldı. Aynı yıl Ekim ayında sonuçlanan yarışmadan o günden bugüne bir haber alınmadı. Bu arada İstanbul’da özellikle metrobüsün faaliyete geçmesinden sonra yarışmadaki fikirlerden pek de yararlanmadığı çok sayıda yaya geçidi inşa edildi.

Taksi Sistemi Tasarımı Fikir Projesi Yarışması

İBB’nin son yarışması ise bu senenin Mart ayında açtığı Taksi Sistemi tasarım yarışması idi. Araçların ve de durakların tasarımı dahil olmak üzere dört ayrı alanda yarışma açan İBB’nin taksi araçlarının tasarımını yaptırması otomotiv endüstrisini ilgilendirdiği için pek mümkün değil. Durakların ise yarışmada kazanan projeye göre uygulanacağını varsaymak da, İBB’nin diğer yarışmalardaki geçmişine bakıldığında pek gerçekçi görünmüyor.

Çamlıca TV Radyo Kulesi Fikir Projesi Yarışması

Bu sene içinde İBB’nin açtığı bir diğer yarışma ise Çamlıca’daki dağınık antenlerin tek bir heybetli kulede toplanmasını ve İstanbul’a bir simge kazandırması amacı ile açılan ve bugünlerde sonuçlarının açıklanacağı kule tasarımı yarışması. Mimarlar Odası’nın boykot çağrısı yaptığı bu yarışma alanında aslında aynı niyetlerle 1970’lerde başlanmış ancak tam olarak bitirilmeyen eski Çamlıca kulesi bulunmakta. Eski kulenin neden bu görevi üstlenemediği yarışma şartnamesinde belirtilmemiş. Oysa mevcut kulenin tepesinde dönen bir restoran olacağı bile vaat edilmişti. Restoran bir yana, bugüne kadar hiç bir İstanbullu tepesine çıkıp bu kuleden İstanbul’a bakamadı. Bugünküne benzer bir hevesle inşa edilmeye başlanmış bu eski kulenin, yeni kule yapıldıktan sonraki akıbeti ise meçhul.  Bu da yeni kule için açılan yarışmanın niyetinin aslında pek de uygulamaya dönük olmayacağının sinyallerinden biri sayılıyor.

Afet Önleme ve Eğitim Merkezi 

Uluslararası bir asansör firması sponsorluğu ile bu yıl ilan edilen bir başka belediye yarışması ise Atatürk Havalimanı yakınlarında yapılması planlanan Afet Önleme ve Eğitim Merkezi uluslararası mimari fikir projesi yarışması. Bu ay içinde sonuçlanacak ve yerli ve yabancı pek çok ünlü mimarın jürisinde bulunan bu yarışmanın sonucunda da kazanan projenin diğer yarışmalarda olduğu gibi uygulanmayacağı öngörülüyor. Yarışma alanı için seçilen arsanın geçtiğimiz yıllarda taşarak ölümlere ve maddi kayıplara neden olan Ayamama deresinin taşma sınırlarına çok yakın olması ise bu eğitim merkezinin “uygulamalı eğitim” vereceğine dair esprilere konu oluyor.

Yenikapı Transfer Noktası ve Arkeopark Alanı Uluslararası Mimari Proje Yarışması

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İBB ortak protokolü ile başlatılan bu yarışma “Uluslararası Ön Seçmeli Davetli Mimarlardan Mimari Avan Proje Temini Hizmet Alımı” yöntemi ile 30 Haziran’da Başkan Topbaş tarafından resmen duyurulmuş ve yarışmaya ait bir web sitesi açılmıştı. Ancak bir hafta kadar sonra yarışma web sitesi üzerinden yapılan bir duyuru ile, Avrupa Kültür Başkenti ajansındaki idari değişiklikler yüzünden yarışma 30 gün süre ile ertelendi. Ancak bu duyurudan sonra neredeyse iki aydan fazla süre geçmesine rağmen belediye veya IMP’den yarışma ile ilgili hiç bir bilgi alınamıyor. Rem Koolhaas, Massimiliano Fuksas, Micheal Sorkin gibi dünyaca ünlü mimarların da jürisinde olduğu yarışmanın organizasyonundaki bu tavırlar mimarlar tarafından acemilik ve uluslararası bir skandal olarak nitelendiriliyor.

Yarışma yerine ihale

Kamu kurumlarının inşa edeceği yapıların projelerinin yarışma usulu ile elde edilmesi pek çok Avrupa ülkesinde bir ön koşul. Bu yöntem ile ciddi paralar harcanarak inşa edilecek kamu yapıları için en iyi proje birden fazla alternatif değerlendirilerek seçilebilmekte. Ancak Türkiye’de bu yöntem, mevcut kamu ihale kanununa göre binayı inşa edecek idarenin insiyatifine bırakılmakta. Bu nedenle her yıl inşa edilen kamu yapılarının çok azı yarışma ile elde ediliyor. Aslında Türkiye’de mimarlık yarışmaları Cumhuriyet’in kuruluşundan beri iyi kötü bir gelenek haline gelmiş durumda. Anıtkabir başta olmak üzere pek çok bilindik kamu yapısı 1950’lere dek yarışma ile elde edildi. Özellikle 1980’lerden sonra ise kamu yapılarının projelerinin inşaat ihalesi ile birlikte ihaleyi alan müteahhit firmalarına teslim edilmesi ile mimari açıdan niteliksiz kamu yapılarının sayısı arttı. Çoğu zaman idareler siyasi görüşlerine uygun mimari tasarımları tercih edebilmek için de yarışma yöntemi yerine müteahhite ihale etmeyi tercih etmekte. Son on yılda açılan yarışmaların sayısı artsa da bu artış inşaat sürecinde ters orantılı olarak karşımıza çıkıyor. Son yıllarda açılan mimari yarışmalardan sonra ancak bir kaç tane şanslı proje uygulama safhasına geçebildi.Bu projelerde de çoğu zaman kazanan mimar, en düşük teklifi veren, çoğu kez uzmanlığı yetersiz müteahhitle başbaşa kalarak uzun ve sancılı bir süreçten ve projede bazı tavizlerin verilmesinden sonra projelerini gerçekleştirebiliyor.